Küreselleşme
Şirketler bugün artık birçok faktörden dolayı bakış açılarını yerel düşünceden ve yerel bir oyuncu olmaktan çıkarıp kendilerini küreselleşme yolunda ilerlemeye doğru dönüştürmeye zorunlu hissetmektedirler. Çeşitlilik ihtiyacı şirketleri küresel olarak büyüme fırsatlarını aramaya zorlamaktadır. Küreselleşme yolunda ilerlemek demek giderek artan bir şekilde ülkeleri dışındaki şirketler ve yatırımcılarla ticari anlaşmalar, ortaklıklar, yabancı yatırımcılardan sermaye yaratılması, halka arz vb yollarla interaktif bir ilişkiye girmek demektir. Bu işin bir başka yönü ise, aynı zamanda yabancı ülkelerde şirket satın almaları ve ortaklıklar kurulması da demektir.
Günümüzün iş ortamında, şirketler ve hissedarları için ortaklıklar ve satın almalar yoluyla büyüme alternatiflerini sürekli değerlendirmek ve uluslararası sermayeye ulaşabilme yollarının tamamını kullanmaya başlamak ciddi bir aciliyet olarak ortaya çıkmaktadır. Ancak bu tabi birçok başka faktörün yanı sıra, doğru büyüme stratejilerinin ortaya konulması, girilecek pazarların sistematik olarak araştırılması, o pazarlara sunulacak ürün ve servislerin neler olduklarının tespiti, şeffaflık, kurumsal yönetişim, bağımsız denetim, profesyonel yaklaşım, detay bütçe planlaması ve takibi, raporlama ve 5-yıllık iş planlarının yapılması ve takibi gibi konuların şirket tarafından yapılabiliyor olmasını gerektirir.
İnanıyoruz ki İngiltere, Avrupa, Amerika ve gelişen pazarlarda faaliyet gösteren şirketlerin şirketlerinin küresel düşünmek ve her an harekete geçebilir halde olabilmek için ev ödevlerini ve hazırlıklarını yapmaları ve bunu güncel tutmayı benimsemeleri iyi bir alışkanlık olacaktır. Bu çoğu şirketin bir gecede yapabileceği bir şey olmadığı gibi bazen aylar hatta yıllar alabilen bir hazırlık sürecidir. Bu çalışmalar yabancı şirket/yatırımcı ile ortaklık gerçekleştikten sonra azalmaz, aksine katlanarak ortaklık sonrası dönemde devam eder. Görünürde zor olarak düşünülse de, bu hazırlıkları yapmayarak aksi yönde hareket edilmesinin maliyeti ise ileride karşılanamayabilir.
Günümüzün iş ortamında, şirketler ve hissedarları için ortaklıklar ve satın almalar yoluyla büyüme alternatiflerini sürekli değerlendirmek ve uluslararası sermayeye ulaşabilme yollarının tamamını kullanmaya başlamak ciddi bir aciliyet olarak ortaya çıkmaktadır. Ancak bu tabi birçok başka faktörün yanı sıra, doğru büyüme stratejilerinin ortaya konulması, girilecek pazarların sistematik olarak araştırılması, o pazarlara sunulacak ürün ve servislerin neler olduklarının tespiti, şeffaflık, kurumsal yönetişim, bağımsız denetim, profesyonel yaklaşım, detay bütçe planlaması ve takibi, raporlama ve 5-yıllık iş planlarının yapılması ve takibi gibi konuların şirket tarafından yapılabiliyor olmasını gerektirir.
İnanıyoruz ki İngiltere, Avrupa, Amerika ve gelişen pazarlarda faaliyet gösteren şirketlerin şirketlerinin küresel düşünmek ve her an harekete geçebilir halde olabilmek için ev ödevlerini ve hazırlıklarını yapmaları ve bunu güncel tutmayı benimsemeleri iyi bir alışkanlık olacaktır. Bu çoğu şirketin bir gecede yapabileceği bir şey olmadığı gibi bazen aylar hatta yıllar alabilen bir hazırlık sürecidir. Bu çalışmalar yabancı şirket/yatırımcı ile ortaklık gerçekleştikten sonra azalmaz, aksine katlanarak ortaklık sonrası dönemde devam eder. Görünürde zor olarak düşünülse de, bu hazırlıkları yapmayarak aksi yönde hareket edilmesinin maliyeti ise ileride karşılanamayabilir.