"Tecrübeye değer vermeyenler, tecrübesizliğe yüksek bedel öderler."
EN TR
EN TR
Mart 2025

"Türkiye ile Çevresindeki Özel Sermaye Yatırımlarının 2025 Görünümü-Londra" Konferansı Gerçekleştirildi



Globalturk Capital’in ‘Türkiye ile Çevresindeki Özel Sermaye Yatırımlarının 2025 Görünümü-Londra’ konferansı Londra Borsası ile birlikte İngiltere’nin başkenti Londra’da düzenlendi.

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ve üyelerinin dünyada 2 trilyon dolar varlık yönettiği Küresel Özel Sermaye Birliği’nin (GPCA) destekleri ile stratejik ortak olarak yer aldığı bu özel etkinliğe özel sermaye fonlarının üst düzey temsilcileri katıldı. Altı panel ve oturumun yer aldığı konferansta, Türkiye’nin özel sermaye açısından çekiciliğine, Türkiye ve çevresindeki sınır ötesi yatırımlardan özel sermayenin Borsa İstanbul ve Londra Borsası’nda halka arz yoluyla çıkışlarına kadar birçok önemli konu ele alındı. Türkiye’nin yurt dışında büyüyen büyük markalarının yolculukları aktarıldı.  

Birleşik Krallık Türkiye Ticaret Elçisi, Parlamenter Afzal Khan, konferansın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye ve İngiltere arasındaki ticaret ve yatırım fırsatlarına dikkat çekerek, son 5 yılda iki ülkenin ticaret hacminin rekor seviyeye ulaştığını ve karşılıklı doğrudan yatırımlarda da belirgin bir artış görüldüğünü belirtti. Konferansın açılışında Londra Borsası (LSE) CEO Yardımcısı Charlie Walker ile LSE Uluslararası Halka Arz Piyasaları İş Geliştirme Başkanı Tom Attenborough ‘Özel Sermaye için Londra Borsası’ndaki Çıkış Fırsatları’ konulu özel bir sunum gerçekleştirdiler.

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofis Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu da "Neden Türkiye’ye Yatırım Yapmalısınız ve Türkiye’nin uluslarası doğrudan yatırım stratejisi" başlıklı konuşmasıyla Türkiye’deki yatırım fırsatlarını anlattı ve uluslararası fon yöneticilerini yatırıma davet ederek, şunları söyledi: "2024 yılında, dünya genelinde önceki yıla oranla yüzde 8’lik düşüş yaşanırken, Türkiye yüzde 5,6’lık artışla 11,3 milyar dolar yatırım çekmeyi başardı. Bu anlamda Türkiye’nin pozitif ayrışması yatırımcı güveninin güçlü bir göstergesi. Satın alma ve birleşme (M&A) piyasasındaki toparlanma da bu güvenin bir diğer göstergesi oldu. 2024’te M&A işlem hacmi yıllık bazda yüzde 5 artarak 8,5 milyar dolara ulaştı. Paralel olarak, Türkiye’nin dinamik teknoloji ekosistemi de yatırımcıların ilgi odağı haline geldi. Erken aşama teknoloji yatırımları 2024’te 469 işlemle 1,1 milyar dolara ulaşarak dikkat çekici bir performans sergiledi. Yatırım ortamını iyileştirme çabalarımız kararlılıkla devam ediyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında Eylül ayında gerçekleştirdiğimiz Yatırım Danışma Konseyi toplantısı, bu kararlılığımızın en somut göstergelerinden biri oldu. Yapısal reformlarımızı sürdürerek, Türkiye’nin dünyanın bağlantı noktası konumunu daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz."

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır  Türkiye’nin Sanayi ve Teknolojide geldiği durum ve hedeflerini paylaşarak, "Genç, yetenekli ve son derece rekabetçi iş gücü, yüksek teknoloji yatırımlarını çekmek için özel olarak tasarlanmış teşvikler ve bir milyar tüketiciden oluşan bir pazara açılan stratejik konumu ile Türkiye, güçlü, dirençli ve geleceğe dönük bir yatırım ortağı olarak öne çıkmaktadır. Türkiye’nin potansiyelini, gücünü ve parlak geleceğini fark ederek ülkemizi tercih eden yatırımcıların güvenine büyük değer veriyoruz. Bu güven, inovasyonu ve sürdürülebilir büyümeyi teşvik eden dinamik bir iş ortamı oluşturma konusundaki kararlılığımızı bir kez daha teyit ediyor. Bu anlayışla, Birleşik Krallık’taki ortaklarımızla iş birliğimizi güçlendirmeye ve genişletmeye hazır olduğumuzu vurgulamak isterim. Yüksek teknoloji sektörlerinin geleceğini şekillendirmede, yeşil dönüşüm ve dijital inovasyonda birlikte çalışmak için büyük fırsatlar görüyoruz" dedi.

Globalturk Capital Kurucu ve Yönetici Ortağı, GPCA Orta ve Doğu Avrupa Liderlik Konseyi Üyesi ve Türkiye Temsilcisi Barış Öney ise konferansta yaptığı konuşmada, Türkiye’nin her döneminde özel sermaye fonları açısından yatırım yapılabilir ve çıkılabilir bir pazar olduğuna işaret ederek, şunları söyledi: "Türkiye’nin iş dünyası ve Türkiye’de faaliyet gösteren özel sermaye fonları, belirsiz, çalkantılı ve öngörülmesi zor küresel ve yerel koşullara karşı yıllardır sergilediği dayanıklılığı bugün de koruyor. Ulusal ve uluslararası krizleri aşma konusundaki deneyimi, Türkiye’yi yatırımcılar için güvenilir bir referans noktası haline getiriyor. Türkiye’de TOBB’a 1,2 milyondan fazla kayıtlı şirket bulunuyor ve bu geniş ekosistem, özel sermaye fonları için önemli fırsatlar sunuyor. Son 20 yılda Türkiye, özel sermaye fonlarının da içinde yer aldığı 260 milyar doları aşan doğrudan yabancı yatırım çekerken, Türk şirketleri de yurtdışına 70 milyar doların üzerinde doğrudan yatırım yaptı. Sadece 2024’ün ilk 10 ayında yurtdışına yapılan doğrudan yatırımlar 5,4 milyar doları aşarak geçen yılın aynı dönemine göre %17 artış gösterdi. Bu iki yönlü sermaye hareketi, küresel özel sermaye fonları açısından da önemli yatırım ve çıkış fırsatları oluşturuyor. Özellikle ihracata dayalı sanayi, teknoloji, tüketici ürünleri, sağlık ve yeşil enerji sektörleri, yatırımcılar için öne çıkan alanlar olmaya devam ediyor. Borsa İstanbul, 2021-2024 yılları arasında gerçekleşen ve neredeyse tamamı yerli yatırımcılardan kaynaklanan 184 halka arz ile toplam 8,8 milyar dolar topladı ve bu durumun özel sermaye fonlarına ciddi anlamda bir çıkış imkanı sunduğunu söyleyebiliriz. Uluslararası kurumsal yatırımcıların da halka arzlara bu yılın ikinci yarısından sonra giderek artan bir ilgisi olacağını tahmin ediyoruz. Özel sermaye akışlarının yön değiştirdiği bu dönemde, Çin’in azalan yatırım çekiciliği, ABD’nin öngörülemezliği ve Avrupa’daki benzeri olmayan belirsizlikler göz önüne alındığında, Türkiye ve çevresindeki bölgeler, güçlü ve dirençli iş dünyasıyla cazip bir yatırım alternatifi sunuyor. Ancak, Türkiye’nin bu potansiyelini sürdürülebilir kılmak için sermaye dostu yatırım ortamının güçlendirilmesi, makro dengelerin ve hukukun üstünlüğünün istikrarlı bir şekilde korunmaya devam edilmesi kritik önem taşıyor. Türkiye, NATO içindeki müttefikleri tarafından ikinci en büyük askeri güce sahip olmasıyla tanınır. Böyle bir küresel ortamda, yatırım kararları verirken Türkiye’de faaliyet gösteren özel sermaye fonları ve iş dünyasına güvenmek akıllıca bir strateji olacaktır."

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın ‘Türkiye’nin 2025 Görünümü ve Sonrası Makro Strateji ve Politikalar’ başlıklı konuşmasıyla konferansın kapanışı gerçekleştirildi.  Cevdet Yılmaz, yaptığı konuşmada, Türkiye’nin büyümeyi destekleyen politikalar ve tedbirleri kararlılıkla hayata geçirdiğini belirterek, "2024’ün tamamında ekonomik büyümenin yıllık yüzde 3,5 ile OVP’deki hedefimize yakın olacağını öngörüyoruz. Yine 2024 için milli gelirin 1,3 trilyon dolar seviyesinde olmasını ve kişi başına düşen gelirin 15 bin doları aşmasını bekliyoruz. Yıllık enflasyon 33 puan gerileyerek Ocak 2025 itibarıyla yüzde 42 seviyesinde gerçekleşti. Enflasyonu yükselten temelde hizmet sektörü. Bu nedenle, programımızda hizmet tarafına daha fazla odaklanacağız" dedi.

Yabancı yatırımcıların Türkiye ekonomisinin büyümesi için önemine işaret ederek, "Bugün Türkiye, rekabetçi iş ortamı, derin yetenek havuzu, jeo-stratejik konumu, cazip teşvikleri, güçlü finansal sistemi ve makroekonomik yapısıyla uluslararası yatırımcılar için karlı ve güvenli bir liman" diyen Cevdet Yılmaz, "Türkiye’nin uluslararası yatırımcıların tercih ettiği ve yatırımlarını büyüttüğü lider ekonomilerden biri olmaya devam edeceğini belirtti.  

Konferansın ardından düzenlenen yuvarlak masa toplantısına ilgi büyük olurken, toplamda 35 küresel fon ve yatırım bankası yöneticisi Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile bir araya geldi.

 

Kaynak: Yatırımlar Dergisi 

Geri